Tarsim, Geçen Yıl Malatya'da 28 Milyon Tl Hasar Ödedi
Tarım Sigortaları (TARSİM) Bölge Koordinatörü Sabri Akın, 'Bizim 2009 yılında yapmış olduğumuz tespitler sonucunda Malatya ilimiz yaklaşık 28.5 milyon TL tutarında bir hasar tazminatı aldı.
Çiftçilerimize bu tazminat ödendi' dedi.
TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, '2009 yılı hem Malatya açısından hem de Türkiye'deki diğer illerimiz açısından hasarın yoğun olduğu bir yıl oldu. Malatya'da ise özellikle bizim ova ilçelerde Yazıhan, Battalgazi, Kale gibi ilçelerimizde don hasarı söz konusuydu. Yüksek yerlerde ise nispeten bir dolu hasarı vardı. Bizim 2009 yılında yapmış olduğumuz tespitler sonucunda Malatya ilimiz yaklaşık 28.5 milyon TL tutarında bir hasar tazminatı aldı. Çiftçilerimize bu tazminat ödendi. Şuandaki genel hava ve
iklim biraz riskli görünmekle beraber, süreç olarak nasıl olacağı bilinmemekte. Ama bizim istirhamımız, bizim beklentimiz, çiftçilerimizin bu konuda duyarlı davranmasıdır. 28 milyon TL Malatya ekonomisi için ciddi bir girdi ve çiftçilerimize de ciddi anlamda bir destek olmuştur' dedi.
2010 yılı için TARSİM poliçe düzenleme işlemleri hakkında bilgi veren Akın, '1 Ocak 2010 itibariyle Malatya'da sigortalama işlemleri başlamış durumdadır. Malatya'daki çiftçilerimiz daha çok kayısı konusunda duyarlılık göstermekte. Ama, kayısı ile birlikte diğer tarım ürünleri, tarla bitkileri olsun, yem bitkileri olsun, bunların hep sigortalama süreci başlamış oldu. Şuanda biz çiftçilerimizi bilgilendirmek için tanıtım toplantıları yapıyoruz. Çiftçilerimizde şu tarihe kadar gerekli duyarlılığı
gösterdiler. Poliçe kesen çiftçilerimiz var. Normal süre olarak 15 Mart 2010 tarihine kadar, dona karşı sigorta yaptırabilirler. Son poliçe kabul tarihi 15 Mart 2010'dur. Bu tarih gelmeden çiftçilerimizin, ileride bir sorun yaşamamaları için, sistemde bir tıkanıklık olmaması açısından, şimdiden ürünlerini sigortalayabilirler' şeklinde konuştu.
TARSİM'in hangi ürünleri kapsadığı konusunda da bilgi veren TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, 'Malatya'da Tarım Sigortası denince, Kayısı Sigortası akla geliyor. Malatya'da Kayısı Sigortası ile Tarım Sigortası özdeşleşmiş durumda. Fakat çiftçilerimize şunu bildirmek istiyorum; tarımsal bütün ürünler sigortalanıyor. Aynı zamanda hayvansal ürünlerde, süt sığırcılığı, kümes hayvanları, balık yetiştiriciliği noktasında bu tür ürünleri de biz Tarım Sigortası kapsamında sigortalıyoruz. Meyvelerde hem don,
hem de dolu sigortası yapılıyor. Yem bitkilerinde, yani yonca, fiğ, korunga, buğday, arpa ve her türlü meyve sigortalanıyor. Çiftçilerimizin bunu da bilmesi gerekiyor. Çünkü Malatya'da don riskinin çok yüksek olduğu bir bölge. Bu noktada çiftçilerimiz gerekli hassasiyetlerini göstersinler ve mağdur olmasınlar. Geçen yılarda, özellikle bazı bölgelerimizde yağan dolu sonucunda çok ciddi oranda bir hasar oluşmuştu, buğday ve arpa tarlaları tamamen bitmişti. Dondan dolayı sigorta yapmayan birçok çiftçi
gerçekten mağdur oldu. Hem ürün yoktu, hem de tazminat alamadı. Çiftçimizin şunu da çok iyi bilmesi lazım; daha önce uygulanan 2090 sayılı Afet Yasası, ürünler tarım sigortası kapsamına alındığı için, her hangi bir afet olduğunda uygulanmıyor. Bu durumdan dolayı ürünlerini sigortalandırmayan çiftçilerimiz tazminat alamıyorlar. Bu durumu da çiftlerimiz gözeterek, daha hassas ve daha dikkatli davransınlar' dedi.
TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, teminatlar konusunda da bilgi vererek, 'Biz, daha önce, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında, bizim ana paket olarak dolu paketi ve bunun yanında da don paketi, yani dolu paketi kapsamında, deprem, heyelan, fırtına ve yangın gibi ek teminatlarda söz konusu. Don paketimiz vardı. Fakat bu sene, geçen yıl bilindiği gibi çok yoğun bir şekilde sel ve su baskını hasarı söz konusuydu. Bu senede 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla, sel ve su baskını
riski de teminat kapsamına alındı. Bizim bölgemizde çok büyük bir risk olmamakla beraber, birçok bölgede, özellikle Akdeniz, Marmara bölgesinde çok ciddi bir risk ve bu bölgelerimizdeki çiftçilerimiz yoğun bir şekilde mağdur olmaktadır' ifadelerini kaydetti.
Poliçe düzenlemek isteyen çiftçileri de poliçe düzenleme konusunda yapacakları işlemler konusunda uyaran Akın, 'Malatyalı çiftçilerimiz poliçe düzenleme konusunda bilinçli. Fakat, bazen bir takım sorun ve sıkıntılar söz konusu olabiliyor. Bu konularda gerekli hassasiyetler gösterilmeyince de çiftçilerimiz daha sonra mağdur oluyorlar. TARSİM, yani devlet destekli tarım sigortalarının temel dayanağı (ÇKS) Çiftçi Kayıt Sistemidir. Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerindeki Çitçi Kayıt Sistemlerini güncellenmesi
gerekiyor. Kayıt sistemindeki güncelleme yapıldıktan sonra, teminat kapsamındaki risklerin neler olduğunu poliçe yaptırırken gerekli şekilde sorgulasın. Çiftçilerimiz, ürününü hangi teminat kapsamına aldığını poliçeyi alırken iyice baksın. Bu konuda çiftçilerimiz, gerekli bilgi donanımına sahip olmayınca, ilerikide dönemde bazen mağdur olabiliyor. Bizim özellikle istirhamımız şu; Malatya'da kayısı için don riski kadar dolu riski de önemli bir sorun. Dolu'da da iki teminat söz konusu. Biri kalite kaybı, biri
ürün kaybı. Genelde dolu sigortası yapıldığı zaman ek teminat olarak da kalite kaybını da çiftçimizin ihmal etmemesi lazım. Eğer kalite kaybını ek teminata almamışsa, üründe her hangi bir hasar olduğunda her hangi bir tazminat alamıyor. Geçmiş yıllarda çiftçilerimiz bu konuda bir takım sıkıntılar yaşadı. Birde şu konuda çiftçilerimizin dikkatli olması gerekiyor; özellikle, poliçelendirmeden sonra gerekli işlemlerini, gerek verim ihbarlarını, gerek hasar ihbarlarını poliçe yaptığı sigorta acentesine
bildirmeli, hem de kendi işini kendisi takip etmeli. Gerekli şekilde takip edilmemesi durumunda, bir takım sorun ve sıkıntılar oluyor. Bu da çiftçilerimizin mağduriyetine neden oluyor. Çiftçilerimiz özellikle poliçeyi yaptırırken, poliçeler genelde beyana göre kesiliyor. Çiftçilerimizin, poliçedeki bilgileri gerçek bilgilere dayandırmalıdır. Örneğin, ağaç sayısı, ağaç yaşı, sigortalandırdığı bahçesinin sınır komşularını çok iyi ve net bir şekilde tanımlaması gerekiyor. Yanlış beyanlardan dolayı
çiftçilerimiz mağdur olurlar. Çiftçilerimiz, Çiftçi Kayıt Sistemlerini güncellesinler, özelliklede poliçeyi kestikten sora verim ve hasar ihbarları konusunda daha duyarlı olsunlar' şeklinde uyarılarda bulundu.
Çiftçilerin poliçe son kabul tarihine doğru poliçe kesmeyi beklediğini belirten TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, '1 Ocak itibariyle poliçesini kesmiş olan bir çiftçimiz ile 15 Mart'ta poliçe kestiren bir çiftçimizin için primler aynıdır. TARSİM Poliçelerini yaklaşık 23 tane sigorta şirketi kesiyor. Poliçe hangi şirkette kesilirse kesilsin, primler kesinlikle standarttır, hiç bir farklılık söz konusu değildir. Iskontolar tüm acenteler için geçerlidir. Poliçeleri erken ve geç kesme konusunda da bir
farklılık söz konusu değildir. Çiftçilerimize çağrımız, işlemlerini geciktirmemeleridir. Son kabul tarihi 15 Mart'tır. Mart'tan sonra çok yoğun bir şekilde poliçe kesilmektedir. Bundan dolayı da sistem tıkanabiliyor' ifadelerini kaydetti.
TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, '2009 yılı hem Malatya açısından hem de Türkiye'deki diğer illerimiz açısından hasarın yoğun olduğu bir yıl oldu. Malatya'da ise özellikle bizim ova ilçelerde Yazıhan, Battalgazi, Kale gibi ilçelerimizde don hasarı söz konusuydu. Yüksek yerlerde ise nispeten bir dolu hasarı vardı. Bizim 2009 yılında yapmış olduğumuz tespitler sonucunda Malatya ilimiz yaklaşık 28.5 milyon TL tutarında bir hasar tazminatı aldı. Çiftçilerimize bu tazminat ödendi. Şuandaki genel hava ve
iklim biraz riskli görünmekle beraber, süreç olarak nasıl olacağı bilinmemekte. Ama bizim istirhamımız, bizim beklentimiz, çiftçilerimizin bu konuda duyarlı davranmasıdır. 28 milyon TL Malatya ekonomisi için ciddi bir girdi ve çiftçilerimize de ciddi anlamda bir destek olmuştur' dedi.
2010 yılı için TARSİM poliçe düzenleme işlemleri hakkında bilgi veren Akın, '1 Ocak 2010 itibariyle Malatya'da sigortalama işlemleri başlamış durumdadır. Malatya'daki çiftçilerimiz daha çok kayısı konusunda duyarlılık göstermekte. Ama, kayısı ile birlikte diğer tarım ürünleri, tarla bitkileri olsun, yem bitkileri olsun, bunların hep sigortalama süreci başlamış oldu. Şuanda biz çiftçilerimizi bilgilendirmek için tanıtım toplantıları yapıyoruz. Çiftçilerimizde şu tarihe kadar gerekli duyarlılığı
gösterdiler. Poliçe kesen çiftçilerimiz var. Normal süre olarak 15 Mart 2010 tarihine kadar, dona karşı sigorta yaptırabilirler. Son poliçe kabul tarihi 15 Mart 2010'dur. Bu tarih gelmeden çiftçilerimizin, ileride bir sorun yaşamamaları için, sistemde bir tıkanıklık olmaması açısından, şimdiden ürünlerini sigortalayabilirler' şeklinde konuştu.
TARSİM'in hangi ürünleri kapsadığı konusunda da bilgi veren TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, 'Malatya'da Tarım Sigortası denince, Kayısı Sigortası akla geliyor. Malatya'da Kayısı Sigortası ile Tarım Sigortası özdeşleşmiş durumda. Fakat çiftçilerimize şunu bildirmek istiyorum; tarımsal bütün ürünler sigortalanıyor. Aynı zamanda hayvansal ürünlerde, süt sığırcılığı, kümes hayvanları, balık yetiştiriciliği noktasında bu tür ürünleri de biz Tarım Sigortası kapsamında sigortalıyoruz. Meyvelerde hem don,
hem de dolu sigortası yapılıyor. Yem bitkilerinde, yani yonca, fiğ, korunga, buğday, arpa ve her türlü meyve sigortalanıyor. Çiftçilerimizin bunu da bilmesi gerekiyor. Çünkü Malatya'da don riskinin çok yüksek olduğu bir bölge. Bu noktada çiftçilerimiz gerekli hassasiyetlerini göstersinler ve mağdur olmasınlar. Geçen yılarda, özellikle bazı bölgelerimizde yağan dolu sonucunda çok ciddi oranda bir hasar oluşmuştu, buğday ve arpa tarlaları tamamen bitmişti. Dondan dolayı sigorta yapmayan birçok çiftçi
gerçekten mağdur oldu. Hem ürün yoktu, hem de tazminat alamadı. Çiftçimizin şunu da çok iyi bilmesi lazım; daha önce uygulanan 2090 sayılı Afet Yasası, ürünler tarım sigortası kapsamına alındığı için, her hangi bir afet olduğunda uygulanmıyor. Bu durumdan dolayı ürünlerini sigortalandırmayan çiftçilerimiz tazminat alamıyorlar. Bu durumu da çiftlerimiz gözeterek, daha hassas ve daha dikkatli davransınlar' dedi.
TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, teminatlar konusunda da bilgi vererek, 'Biz, daha önce, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında, bizim ana paket olarak dolu paketi ve bunun yanında da don paketi, yani dolu paketi kapsamında, deprem, heyelan, fırtına ve yangın gibi ek teminatlarda söz konusu. Don paketimiz vardı. Fakat bu sene, geçen yıl bilindiği gibi çok yoğun bir şekilde sel ve su baskını hasarı söz konusuydu. Bu senede 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla, sel ve su baskını
riski de teminat kapsamına alındı. Bizim bölgemizde çok büyük bir risk olmamakla beraber, birçok bölgede, özellikle Akdeniz, Marmara bölgesinde çok ciddi bir risk ve bu bölgelerimizdeki çiftçilerimiz yoğun bir şekilde mağdur olmaktadır' ifadelerini kaydetti.
Poliçe düzenlemek isteyen çiftçileri de poliçe düzenleme konusunda yapacakları işlemler konusunda uyaran Akın, 'Malatyalı çiftçilerimiz poliçe düzenleme konusunda bilinçli. Fakat, bazen bir takım sorun ve sıkıntılar söz konusu olabiliyor. Bu konularda gerekli hassasiyetler gösterilmeyince de çiftçilerimiz daha sonra mağdur oluyorlar. TARSİM, yani devlet destekli tarım sigortalarının temel dayanağı (ÇKS) Çiftçi Kayıt Sistemidir. Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerindeki Çitçi Kayıt Sistemlerini güncellenmesi
gerekiyor. Kayıt sistemindeki güncelleme yapıldıktan sonra, teminat kapsamındaki risklerin neler olduğunu poliçe yaptırırken gerekli şekilde sorgulasın. Çiftçilerimiz, ürününü hangi teminat kapsamına aldığını poliçeyi alırken iyice baksın. Bu konuda çiftçilerimiz, gerekli bilgi donanımına sahip olmayınca, ilerikide dönemde bazen mağdur olabiliyor. Bizim özellikle istirhamımız şu; Malatya'da kayısı için don riski kadar dolu riski de önemli bir sorun. Dolu'da da iki teminat söz konusu. Biri kalite kaybı, biri
ürün kaybı. Genelde dolu sigortası yapıldığı zaman ek teminat olarak da kalite kaybını da çiftçimizin ihmal etmemesi lazım. Eğer kalite kaybını ek teminata almamışsa, üründe her hangi bir hasar olduğunda her hangi bir tazminat alamıyor. Geçmiş yıllarda çiftçilerimiz bu konuda bir takım sıkıntılar yaşadı. Birde şu konuda çiftçilerimizin dikkatli olması gerekiyor; özellikle, poliçelendirmeden sonra gerekli işlemlerini, gerek verim ihbarlarını, gerek hasar ihbarlarını poliçe yaptığı sigorta acentesine
bildirmeli, hem de kendi işini kendisi takip etmeli. Gerekli şekilde takip edilmemesi durumunda, bir takım sorun ve sıkıntılar oluyor. Bu da çiftçilerimizin mağduriyetine neden oluyor. Çiftçilerimiz özellikle poliçeyi yaptırırken, poliçeler genelde beyana göre kesiliyor. Çiftçilerimizin, poliçedeki bilgileri gerçek bilgilere dayandırmalıdır. Örneğin, ağaç sayısı, ağaç yaşı, sigortalandırdığı bahçesinin sınır komşularını çok iyi ve net bir şekilde tanımlaması gerekiyor. Yanlış beyanlardan dolayı
çiftçilerimiz mağdur olurlar. Çiftçilerimiz, Çiftçi Kayıt Sistemlerini güncellesinler, özelliklede poliçeyi kestikten sora verim ve hasar ihbarları konusunda daha duyarlı olsunlar' şeklinde uyarılarda bulundu.
Çiftçilerin poliçe son kabul tarihine doğru poliçe kesmeyi beklediğini belirten TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın, '1 Ocak itibariyle poliçesini kesmiş olan bir çiftçimiz ile 15 Mart'ta poliçe kestiren bir çiftçimizin için primler aynıdır. TARSİM Poliçelerini yaklaşık 23 tane sigorta şirketi kesiyor. Poliçe hangi şirkette kesilirse kesilsin, primler kesinlikle standarttır, hiç bir farklılık söz konusu değildir. Iskontolar tüm acenteler için geçerlidir. Poliçeleri erken ve geç kesme konusunda da bir
farklılık söz konusu değildir. Çiftçilerimize çağrımız, işlemlerini geciktirmemeleridir. Son kabul tarihi 15 Mart'tır. Mart'tan sonra çok yoğun bir şekilde poliçe kesilmektedir. Bundan dolayı da sistem tıkanabiliyor' ifadelerini kaydetti.