- Haberler
- Hiç vaka görülmeyen köye telefon yağıyor
Hiç vaka görülmeyen köye telefon yağıyor
Korona virüs vakasının hiç görülmediği Aliobası köyü Türkiye'nin gözdesi oldu. Yurdun dört bir yanından telefon yağmuruna tutulan köyde üretilen doğal ürünler için talep patlaması yaşanırken, köyden arsa almak isteyenlerin sayısında da ciddi artış yaşandı.
Korona virüs vakasının hiç görülmediği Aliobası köyü Türkiye'nin gözdesi oldu. Yurdun dört bir yanından telefon yağmuruna tutulan köyde üretilen doğal ürünler için talep patlaması yaşanırken, köyden arsa almak isteyenlerin sayısında da ciddi artış yaşandı.
Korona virüs salgınının ülkemizde görülmeye başladığı günden bu yana Bartın'ın Amasra ilçesine bağlı Aliobası köyünde hiç vakaya rastlanmadı.
Köy muhtarı Ramazan Tığ'ın geceli gündüzlü çalışmaları, köy sakinlerini virüse karşı bilinçlendirmesi ve uyguladığı kurallar sonucu Aliobası köyü ‘virüsün giremediği köy' olarak ün saldı.
Haberlere de konu olan köyde doğal yaşam dikkat çekerken, köyde üretilen doğal ürünler için Türkiye'nin dört bir yanından sipariş yağmaya başladı. Yurdun farklı şehirlerinden köy muhtarına ulaşan vatandaşlar ise, köyden arsa almak için görüşme talebinde bulundu.
Karadeniz'in kıyısında ormanlık bir alanın içinde kurulu 120 haneli ve 600 nüfuslu köyün sakinleri bugüne kadar köylerinde hiç vaka görülmemesinin sırrının kurallar ve doğa ile iç içe yaşamakta saklı olduğunu söylediler.
Köy sakinlerinden Nurşen Özel (64), muhtarlarının uyarılarını dikkate aldıklarını ifade ederek, “Muhtarımız il dışından gelenleri köye sokmuyor. Köyümüze hiç yabancı almıyoruz. Köylere oturmaya gitmiyoruz. Kabul etmiyoruz. Hep doğal şeyler yiyoruz. Tarhana, bal, pekmez, zencefil, hep öyle şeyler içiyoruz. Ihlamur çayı içiyoruz. Hiç birbirimizle muhatap olmuyoruz. Maskelerimizi çıkarmıyoruz. Muhtar bizi devamlı uyarıyor her konuda. Onun da uyguladığı şeyleri yapıyoruz” dedi.
Aynı köyde yaşayan Ali Özel (60) ise temizliğe dikkat edip doğal beslendiklerini söyleyerek, “Biz öncelikle temizliğe dikkat ediyoruz. Köye yabancı bir kimse sokmuyoruz. Süt yiyoruz. Kendimize doğal öte beri pekmez, reçel, bal, tavuk yumurtası, dışarıdan bir şey alıp da binde bir yemeyiz. Fazla da gezmeyiz. Köyümüzden çıkmayız. Mesafeye uyarız” dedi.
Evlerine misafir kabul etmediklerini ve köyden çıkmadıkların söyleyen Sevgi Tığ (45) ise, “İlk başta maske, mesafe, temizlik hijyeni. Evimize misafir kabul etmiyoruz. Misafirliğe gitmiyoruz. Doğal beslenme gösteriyoruz. Şekersiz dut pekmezlerimiz var. Bal yiyoruz. Allah kimsenin başına vermesin, çok kötü bir hastalık. Herkes kendini korusun. Benim annem bu hastalıktan yaşadı yanına gidemedim. Gitsem bir suç, gitmesem daha bir suç ama ben gitmemeyi tercih ettim sevdiklerimi korumak için. Lütfen dikkat edelim, çok kötü bir şey. Sevdiklerimizi koruyalım, mesafemize dikkat edelim” ifadelerini kullandı.
Köyde yaşayan ilkokul öğrencileri Şevval Tığ (11) ve Ayşe İrem Parlak'ta (12) maske ve mesafe gibi kurallara dikkat ettiklerinin altını çizerek, “Evde kalıyoruz, kendimize dikkat ediyoruz. Sağlıklı besinler yiyoruz. Genellikle dışarı çıktığımızda kalabalık ortama gireceğimiz zaman maskemiz ağzımızda oluyor. Sürekli zaten dışarı çıkmıyoruz. Sosyal mesafemizi de koruyoruz” şeklinde konuştular.
Bakmadan Geçme





