Hocalı Katliamının 20.Yıldönümü
Malatya Belediyesi Meclisi Bağımsız Üyesi Mehmet Moran
, Ermeni'den çok Ermeni geçinen sivil toplum örgütleri olduğunu belirterek "Bunların hâla yüzde 20'si Ermeni işgalinde olan Azerbaycan toprakları için hangi tür bir tepki takınacaklarını merakla bekliyoruz" dedi.
Malatya Belediyesi Meclisi Bağımsız Üyesi Mehmet Moran, Hocalı katliamının 20. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, "Hocalı'da, sözde hür dünyanın görmeyen gözleri önünde bir katliam yaşandı. Ermeni çeteleri tarafından kadın, çocuk, yaşlı, kız kızan demeden 613 kişi katledildi, 1500 kişi kaçırıldı kaçırılanların 150'sinden bir daha haber alınamadı.
Bu durum katliamla kalmadı korkunç bir vahşete dönüştü" dedi.
Mehmet Moran, konuşmasında vahşetle ilgili bir de örnek verdi. Moran, sözlerine şöyle devam etti: "Katliam sırasında evin penceresine çivilenen 13 yaşındaki Azeri çocuğunu Ermeni doktor Zori Balayan deneye tabi tutarak bayıltmadan uyuşturmadan canlı bir şekilde başı dahil tüm vücudunun derisini yüzdükten sonra karşısına geçerek seyrediyor ve Azeri çocuğun 7 dakika sonra kan kaybından öldüğü gözlemliyor. Azeri çocuk bağırıp çığlıklar attığında da annesinin memesini kesip çocuğun ağzına tıkayıp
susturuyor."
Türkiye'de Ermeni'den çok Ermeni geçinen, her fırsatta "Hepimiz Ermeniyiz" sloganları ile yürüyen sözde barış, sözde özgürlük havarileri olduğunu anlatan Moran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı hassasiyeti bugün Hocalı katliamı için de bekliyorum."
Moran, 2 Şubat 2012 tarihinde kaçak, ruhsatsız, imara aykırı olduğu için belediye tarafından yıkılan Kiltepe'deki inşaat için saf tutup ağıtlar yakan, yas tutan, Ermeni'den çok Ermeni geçinen başta CHP olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerinin hâla yüzde 20'sinin Ermeni işgalinde olan Azerbaycan toprakları için hangi tür bir tepki takınacaklarını merakla beklediklerini söyledi.
1988 yılında Ermenistan'da meydana gelen depremde 40 bin Ermeni öldüğünü ve yardıma ilk koşanın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu anlatan Moran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ermeniler tarihin her döneminde emperyalistler tarafından kullanılmış ve makus kaderlerine terk edilmişlerdir.
Tarih tekerrürden ibarettir. Ermeniler, Ermeniliklerine, Müslüman Türk Milleti de tarihine ihanet etmeden ecdadının izinde yoluna devam edecektir."
MALATYA BELEDİYE MECLİS ÜYESİ MEHMET MORAN:
Malatya Belediyesi Meclisi Bağımsız Üyesi Mehmet Moran, "Türk Gençliği entel ve dantel takılmaktan bir an önce kurtarılmalıdır" dedi.
Malatya Belediyesi Meclisi Bağımsız Üyesi Mehmet Moran, dindar nesil tartışmalarıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, "Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dindar Nesil' yetiştirilmesi talebi milletin geleceği için önem arz etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dindar bir nesil yetiştirme sorunu var. Bu sorunun varlığı her geçen gün biraz daha hissedilmektedir. 'Dindar nesil' Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli ihtiyacıdır. Bu konu üzerinde de durulmalıdır. CHP'nin, Kemalist, Ateist ve Sosyalist
kesimlerin verdikleri tepkilere bakılacak olursa Dindar nesil ihtiyacının yanı sıra facianın boyutları da net anlaşılmaktadır. Bu vazifeyi kişiler, aileler, sokak yapmıyorsa; devlet yapmak zorundadır. Korkuya kapılmanın, telaşa ve komplekse düşmenin anlamı yoktur. Din kavramı, ülkeden, şehirden, sokaktan, caddeden kovularak eve oradan da bireyin vicdanına hapsedilmiştir" ifadelerini kullandı.
"Türk Gençliği Entel ve Dantel takılmaktan bir an önce kurtarılmalıdır. Türk gençliği dünya gençliği içerisinde bir ahlak ve fazilet numunesidir. Türk milletinin en büyük ve sarsılmaz gücü gençliğidir. Çünkü gençlik milli varlıktır, milli heyecandır, milli güçtür velhasıl milli şuurdur" diyen Moran, açıklamasını özetle şöyle tamamladı:
"Milli şuurun uyuşuk veya uyanık olması milletlerin yaşama kabiliyetleri ile doğru orantılıdır. Milli şuurun uyanık olduğu her yerde "Bilim" milli menfaatin emrindedir. Bilim, bilim için değil Milletin büyüklüğü ve kalkınması içindir. Kanunlar yalnız milli menfaati korumak ve Milleti yükseltmek için yapılır. Tarih, yalnız milli şan ve şeref bakımından ele alınır. Milli şuur uyanık olunca, iltimas, rüşvet ve haksızlık kalkar; Ahlak milletin yapısının temelidir, o olmadan hiçbir şey olmaz. Bir milletin
özellikle gençliğinin ahlakı çok önemlidir. Çünkü milletin mukadderatı söz konusu olduğu zaman onlar iş göreceklerdir. Gençlik kendini saran maddi manevi çevreden ahlak disiplini, ahlak örnekleri görmüşse, ahlaksızlığın daima ezileceğinden emin olursa , o zaman kendisi de sağlam ahlaklı olarak yetişir. Yüreği bu duygularla dolu olan genç kardeşlerimi kucaklaşmaya, bütünleşmeye, bu vatan, bu millet, bu din ve devlet için çok çalışmaya davet ediyorum."
Bakmadan Geçme





