Malatya'da meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık etkisi görülüyor
İklim Değişikliği ve Kuraklığın Malatya Tarımına Etkisi panelinde meteorolojik veriler ışığında kentin, tarımsal kuraklığı ve iklim değişikliğinin kayısıya olan etkileri masaya yatırıldı.
İklim Değişikliği ve Kuraklığın Malatya Tarımına Etkisi panelinde meteorolojik veriler ışığında kentin, tarımsal kuraklığı ve iklim değişikliğinin kayısıya olan etkileri masaya yatırıldı.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan panelde alanında uzman isimler iklim değişikliğinin Malatya’daki tarımsal üretim ve ekosistem üzerindeki etkilerini tüm yönleriyle ele aldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Batar, tüketim toplumuna evrilen bir çağın içinde olduğumuzu vurgulayarak yeni dünya düzeninde teknoloji ve insan bileşkesini doğru şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.
Malatya’nın meteorolojik verilerini değerlendiren Dr. Şerif Yılmaz ise 27 noktada gözlem yaptıklarını belirterek, "Türkiye’de sıcaklıkta belirgin bir artış var. 30 yıllık periyot ortalaması 19.9 iken 2024 yılında 15.6 olarak ölçüldü. Malatya’da sıcaklık artışı eğrisi yükselişte. 27 noktada gözlem ağımız var" dedi.
Malatya’da tarımsal kuraklık üzerine konuşan Ziraat Odası Başkanı Fevzi Çiçek de tarımsal kuraklığın doğrudan su ile ilgili olduğunu söyledi. Çiçek, "Kuraklık söz konusu olduğunda sudan bahsetmeme mümkün değil. Genel olarak baktığımızda dünya genelinde yaklaşık 1 milyar 400 kilometre küp su var. Bunun yüzde 97’si denizlerde tuzlu su olarak bulunuyor. Sadece yüzde 2,5 tatlı su var. İklim değişikliğinin en büyük etkilerinden biri su kısıtlılığıdır. Malatya’da su kaynaklarımız belki bize yetecek durumda ama yeterli alt yapının ve su kullanımında belli bir disiplin olmaması su kısıtlılığına neden oluyor. Maalesef su kullanım kültürü yok. Dolaysıyla şu an birçok bölgede su kısıtlılığı sorunu var. Diğer bir konu kuraklık. Şu anda Malatya’da soyo-ekonomik kuraklık söz konusu. Birincisi su kaynaklarımızda azalma var, bu hidrolojik kuraklığa giriyor. İkincisi yağışlarda azalma var, bu da meteorolojik kuraklığa giriyor. Üçüncüsü tarımsal kuraklık ki bunda da ilkbahar ve yaz döneminde suyu bulamamamız var. Bunların üçü bir araya geldiğinde ortaya sosyo-ekonomik kuraklık çıkıyor" şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin Malatya kayısısına etkisini anlatan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Murat Asma ise birçok bilimsel çalışmanın yürütüldüğünü söyledi. İklim değişikliğinin günümüzün en güncel konularının başında olduğunu belirten Prof. Dr. Asma, kısaca iklim değişikliğinin geçmişini şöyle özetledi:
"2025 yılının anormal sıcaklıklarla geçen bir yıl oldu. İlk iklim değişikliği günümüzden 9.2 milyar yıl önce buzul çağımda yaşanmış. 150 milyon yıl geçmiş. Arkasında gelen diğer buzullaşmalarla beraber dünya kar topunu dönmüş. Dünyada iklim belli aralıklara hep değişmiş. Sanayi Devrimi’nden bu yana dünyanın ortalama sıcaklığı 1, 5 santigrat artmış. Bütün amaç 2050 yılına kadar 2 santigratlık dünya ortalama sıcaklığını aşmamak. Antartika buzulları çok önemli. Dünyanın ısınmasını engelliyorlar. Bu buzullar erirse dünyanın kliması bozulur. Artık dünyayı soğutan klima bozulma sinyalleri gösteriyor. Denizlerin, okyanusların sıcaklıkları artıyor. Aldığımız nefesin büyük kısmı, yüzde 65’i okyanuslarda üretiliyor"
Kayısı artık daha erken çiçek açıyor
İklim değişikliğinin Malatya kayısısına etkisini anlatarak devam eden Prof. Dr. Asma, "İklim değişikliğinin kayısıya yansımasının birinci göstergesi son 15 yılda kayısı ağaçları 7 gün daha erken çiçek açmaya başladı. Diğer bir etki don olarak karşımıza çıktı. Bu da ciddi rekolte kaybına neden oldu. Bu bize iklim çılgınlığı, yani iklim tokadını gösterdi. Bu dünyanın bir dönemde anormal yağış akabinde anormal kuraklık ve yangınları gösteriyor" diye konuştu.
Bakmadan Geçme